26 Nisan 2016 Salı

Alanyada ki Mağaralar

Mağaralar görsel , sportif  ve kültür açısından sahip olduğu özellikler turizme kaynak olarak mağara turizmini çıkarmıştır.Bu yüzden de mağaralar turizmde çok büyük bir öneme sahiptir.Alanya da bu açıdan gayet zengin bir turizm kentidir ve Alanya da şu mağaralar bulunur;Damlataş mağarası , Dim mağarası , Korsanlar mağarası , Aşıklar mağarası ve Fosforlu mağarası.Ama bunların en dikkat çekici olanı ise Dim mağarasıdır.Zira Dim mağarası ülkemizde bulunan mağaralardan ikinci büyüklük de olanıdır.Deniz seviyesinden yüksekliği yaklaşık olarak 240 m dir.Dim mağarası Alanya ya 11 km mesafede bulunmaktadır.Çevresinin piknik yerleri ve ormanlarla kaplı olmasından dolayı birçok ziyaretçinin akınına uğramaktadır.Bu yüzden de Dim mağarası yıl boyunca ziyaretçilere açıktır.Çevresinin piknik yerleri ile kaplı olmasının sebebi ise dimçayıdır.Dimçayı dağlardan gelen kar suyu ile oluşan bir çaydır.Genelde mağaraya uğrayan insanlar etrafında bulunan piknik yerlerinde zaman geçirir ve çayda yüzer.Bu piknik yerleri paralel giden yol boyunca bulunur.Dim mağarasının dikkat çekici bir yanı ise özel teşebbüs tarafından turizme açılıp işletilen ilk mağaradır.Ayrıca dim mağarasının bazı bölümleri insanlar tarafından tarihi devirlerde yaşam alanı olarak kullanılmıştır.

 Diğer bir mağara ise Damlataş mağarasıdır.Bu mağara şehrin içinde deniz kıyısında bulunan bir mağaradır.Dim mağarasına göre daha kolay ulaşılabilir bir mağaradır.Damlataş mağarasının ilginç yanı ise hava basıncı deniz seviyesinden biraz aşağıda olmasına rağmen 760 mm dir.Damlataş mağarası sarkık ve dikiklerden oluşmaktadır.Ayrıca mağara sağlık açısından da önemli bir yere sahiptir.Yapılan araştırmalar sonucunda Damlataş mağarasının aslım hastalığına iyi geldiği kanıtlanmıştır.Damlataş mağarasının havası yaz kış belirli bir sıcaklıktatır ve nem oranı fazladır.

Mağaralardan birisi de Korsanlar mağarasıdır.Kosanlar mağarası Alanya kalesinin altında bulunan bir mağaradır.Burayı diğer mağaralardan ayıran bir diğer özellik ise buraya teknelerle gidiliyor olmasıdır.Yaklaşık 4 m yüksekliğinde bir ağzı bulunan Korsanlar mağarasına yüzülerek de gidilebilir.Korsanlar mağarası ve bazı diğer mağaralar için Alanya da küçük tekneler ile belirli bir ücret karşılığın da gidilir ve küçük tekneler mağaranın içine kadar girip size mağarayı gösterir ve tanıtır.Rivayetlere göre de mağaranın içinden kaleye çıkan gizli bir yol bulunur.

Aşıklar mağarası da tıp ki Korsanlar mağarası gibi Alanya kalesinin altında bulunur.Korsanlar mağarasını geçince görülür.Bu mağaranın da iki ağzı vardır ve diğer bir ağzı ise Damlataş tarafında bulunur.Buraya da  tekne ile gidilir.Hatta buraya göstermek için tekneden birisi teknenin kayaya yaklaşmasından sonra atlar ve girer.Ardından o kişi Damlataş tarafından alınır. 
Diğer ve son mağara ise Fosforlu mağarasıdır.Burası da Alanya kalesinin Damlataş tarafında bulunan kısmında bulunur.Yapısından dolayı ise geceleri ay ışığının parlaması sebebiyle fosfor gibi parlamaktadır.Adı da bu yüzden Fosforlu mağarasıdır.Bu yazımda size Alanya da bulunan ve en bilinen mağaralardan bahsettim umarım ilginizi çekmiştir.Diğer yazımda buluşmak dileği ile  sağlıcakla.

14 Nisan 2016 Perşembe

Alanya Kalesi

Alanya ile ilgili hemen hemen tüm tanıtım filmlerin de ve broşürler de Alanya kalesi hep karşımıza çıkmıştır ve Alanya ile özdeşleşmiştir.Alanya kalesi denizden yükselen bir yarım ada şeklinde ve 83 kule 140 tane burç dan oluşmaktadır.Şehrin girişin de sizi görkemli ışıklarıyla birlikte karşılar ve genelde bu görkemi gören herkes ilk olarak orayı ziyaret eder.Muhteşem bir manzaraya sahiptir hele ki bir de yaz aylarında daha da bi başkadır.Hani derler ya şehir ayaklarımın altında diye işte burada bu aynen böyledir.Yaz aylarında çok kalabalık olur özellikle akşam vakitleri çünkü malumdur ki Alanyanın sıcağı yaz ayların da biraz bunaltıcı olabiliyor.Ama bazı insanlar bu sıcağa aldırış etmeden buraya yürüyerek gitmeyi tercih ediyorlar bunu genellikle yabancı turistler yapıyor.Fakat kalenin yürüyerek gidilecek en kısa mesafesi Alanyanın meşhur tophane mahallesidir.Buraya da kalenin hemen önünde bulunan kızıl kule yolundan gitmek mümkündür.

                                                                                                                                                                    Kalenin daha da üstleri vardır ve üst taraflara çıkıldıkça manzara daha  da güzelleşir.Bazı insanlar bu güzel manzarayı seyretmek için kalede yolun kenarlarında uzun araç kuyrukları oluştururlar.Bazıları da buralar da bulunan kafe ve restoranlar da bir şeyler içerek buranın keyfini çıkarırlar.Tabi bu biraz da pahalıya mal olabilir.Ama özellikle bir yer vardır ki Alanya kalesine giden herkesin gitmesini tavsiye ettiğim manzarası en müthiş kafe.Surlardan geçen yoldan gidildiğinde karşına çıkan ilk kafelerden biri Alaturka kafe Alanyayı bu güzel manzarayı buradan izlemek çok daha farklı ve güzeldir.Adeta kartpostal gibidir Alanya buradan.Zaten eğer yaz aylarında  rezarvasyon yaptırmazsanız oturacak yer bile bulamıyabilirsiniz ve öyle çok da yüklü fiyatları da yoktur diğerlerine nazaren.Daha da yukarılara çıkıldıkça bir çok yer bulacaksınız ama eğer bir gün yolunuz düşerse ısrarla öneririm burayı.                                                                                                                                                                              

                                                                                                                                                                      Bu kafelerden ve restaronlardan ziyade yukarı taraflara çıktıkça su kabağı evleri de göreceksiniz.Bu su kabağı evlerinde su kabaklarını işleyerek biblo , gece lambası  , avize ve nargile gibi süs eşyalarının yanı sıra tabak , bardak , tuzluk ve hatta darbuka ve keman gibi müzik aletleri de üretilir.Bunlardan en çok bilineni ise yaklaşık olarak 30 yıldır bu işi yapan ve bununla alakalı özel derslerde veren Alanyalı Ümit Çağlardır.Su kabağı evin de yapılan  bu çalışmalar Alanya kalesini ziyarete gelen yerli ve yabancı turistlerin yoğun ilgisini çekiyor.

                                                                                                                                                                               
Alanya kalesi zirvesinde  adam atacağı diye bir yer bulunmaktadır.Burası Alanya kalesinin bir parçasıdır ve denizden yüksekliği yaklaşık olarak 200 m civarındadır.Anlatılanlara göre Selçuklular zamanında idam mahkumları buraya getirilip denize 3 taş atma hakkı verilirmiş eğer taşlardan birini denize ulaştırmayı başarabilirse canı bağışlanırmış ama eğer atamazsa aynı yerden aşağıya atılırmış.Genelde kaleyi ziyaret eden herkes buraya gelir ve taş atmayı dener.Umarım sizde bir gün Alanyamızın bu güzide tarihi kalesini ziyaret etme fırsatı bulur ve bu eşsiz güzelliği canlı canlı görürsünüz.




9 Nisan 2016 Cumartesi

Akdenizin incisi Alanya

Alanya , Antalya iline bağlı şirin bir turizm ilçesidir.Aslında ilçe olduğuna bakmayın Türkiye de ki yaklaşık 15 ilden daha büyüktür.Bu şirin ilçenin genelde gelir kaynağını turizm ve tarım oluşturur.Ama genelde bu gelir kaynağının yüksek bir miktarını da turizm oluşturur.Alanya ülke turizmi içinde büyük bir öneme sahiptir.Bu nedenle normalde 250.000 civarı olan ilçe nüfusu yaz aylarında bunu ikiye katlayabilmektedir.İklim olarak da Akdeniz iklimi görülür.Yazları sıcak ve kurak, kışları da yağmurludur.Bu sıcak ikliminden dolayıda seracılık ve narinciye de turizm kadar olmasa da yapılmakdatır.Alanyanın avakado ve muz gibi kendine has tarım ürünleri de  vardır.Zaten muz Türkiye de sadece Alanya ve Anamur arasın da yetiştirebilmektedir.Narinciye olarak da genelde portakal yetiştirilir

Tarihsel olarak da önemli bir şehir olan Alanya bir çok tarihi ve doğal güzelliklere sahiptir.Zaten bu yüzdendir ki  Türkiye den ve Dünya dan birçok kişinin ilgisini çekmiştir ve çekmektedir.Bu güzelliklerinden dolayı da tarihte önemli bir yere sahiptir.Antik çağlar da korsanlar , Bizans döneminde de derebeylere ev sahipliği yapmıştır.Ayrıca Anadolu Selçuklu devletinin de başkentliğini yapmıştır.Anadolu Selçuklu sultanı Alaaddin Keykubat Alanyayı güzel ve sıcak ikliminden dolayı kış başkenti yapmıştır.Normalde devletin başkenti konyadır.Ancak kış aylarında ülkeyi Alanya dan yönetmiştir.Bu nedenledir ki şehrin girişinde sizi şaha kalkmış at üzerinde bir Alaaddin keykubat heykeli karşılar.Selçuklular döneminde kente kazandırılan bir çok tarihi yapı vardır.Bunlardan en çok bilinen ikisi Kızıl kule ve Alanya kalesidir.Alanya ya yolu düşen herkesin genelde ziyaret ettiği tarihi yerlerden bazılarıdır.Her ikisi de Selçuklu sultanı Alaaddin Keykubat tarafından yaptırılmıştır.Kızıl kule aynı zaman da Alanyanın sembolüdür.Bu yazımda sizlere Alanyayı tarihsel olarak tanıtmaya çalıştım.Gelecek yazımda sizlere Alanya da bulunan tüm tarihi ve doğal  güzelliklere değindikden sonra Alanya kalesinden bahsedeceğim.